15 Kasım 2017, 15:32 - Anasayfa | Yazarlar Haberi yazdır
hava puslu, bulutlu / efkârıma çeyrek var)
gri bir güvercinin; kursağında dil gibi
ürkek, kuşkulu ve
.................... tedirgin sözlerin..
hınzır bir bacaksızın; yüreğinde can gibi
sıcacık, taptaze ve
.................... çıtır çıtır hevesin..
fettan bir gölgenin; yalazında tül gibi
hesapsız, çalpara ve
.................... çırılçıplak sebebin..
kâh Kasımpaşa’nın delikanlı ayazından
..................................................daha keskin ve derinsin
ve sanırım Babıali’de değil de
Kumbaracı Yokuşu’nda tıkanıyor nefesin..
ya Beyoğlu nostalji tramvayının vatman amcası kadar aşina
ya da izlediği güzergâhın rayları kadar kesinsin
ya da Haydarpaşa Garı'nda bekleyen yolcular kadar kentlisin.
bir balıkçı kayığının şıpırdayan yarım küreği gibisin.
kimi Kız Kulesi'nin kızıl gecelerinde bir zindanı aşka dönüşüyorsun
ve sen edalım;
Emirgan'ın o ihtişamlı seyrinde
izanı zıvanadan çıkmış üç sırça köşk gibi
..................................................eflaka yükseliyorsun.
arasıra Sirkeci Hattı'ndaki külüstür vapurları
veya çığlık çığlığa bağıran martıları
sonra Beşiktaş'ı, Çırağan'ı, Çamlıca'yı..
arasıra bahçeleri, laleleri, sarayları
veya Gülhane'yi, Göksu'yu, Sadabat'ı
sonra Konstantiniyye Surları'nda
mehtabı okşayan Bizanslı Elena'yı..
Alkazar Sineması'nda içli bir Türk filminin
bestesi buruk, güftesi hazin şarkısı oluyorsun
ya da Ortaköy'de ahşap bir evin asma katında
veranda begonyaları kadar pervasız büyüyorsun.
kimileyin Altın Boynuz'un o meczup mavisinde
arada bir Eyüp Sultan'ın münacat peşrevinde
yahut Baba Haydar Tekkesi'nin müebbetinde gizleniyorsun.
bu koskoca Beldeyi Tayyibe'de
Ayasofya gibi öksüz
Mihrimah Sultan kadar zarif
Rüstempaşa'nın çinileri kadar mukim
meftunca gülümsüyorsun.
çakırkeyif bir çorba içimi kadar sade ve sakin
yahut Yerebatan Sarayı'nın dehlizleri kadar karanlık
Galata Kulesi'nin odaları kadar gizemli görünüyorsun.
Boğaziçi'nin haşmeti mahşerinden
Piyer Loti'nin telveyi zarafetinden
ve Karacaahmet'in payidar sessizliğinden
usulca süzülüyorsun.
şarap yarenim
sen yalnızlıkta Dolmabahçesaray'ım
sen cama dayanmış kırık burnum
beyaz, puslu bulutum
hava sağanak yağmurlum
sen efkârıma çeyrek kala güzelleşiyorsun.
ve sen İstanbul'un ta kendisi oluyorsun..


Yazara ait diğer köşe yazıları
YAZARLAR
E-BÜLTEN ABONELİK
EN ÇOK TIKLANANLAR
-
TiGEM'in 'Hanımağa'sı bakan yardımcısı oldu
Ayşe Ayşin Işıkgece, bürokrasideki ender kadın yöneticilerden biri. 2.5 yıl...
-
Arıtmada çıkan çamurdan elektrik üretilecek
Tokat'ta, bir firma tarafından belediyenin arıtma tesislerinden çıkarıl...
-
Belediye başkanlarının sosyal medyada 'kar' diyaloğu gülümsetti
Tokat'ta son yılların en kurak ve kar yağışsız kış mevsimi yaşanıyor. T...
-
Tokat'ta kar yağışına oyun havasıyla kutlama
Tokat kent merkezine mevsimin ilk karı düştü. Kar yağışını görenler sokağa ...
-
Tokat'ta 3 ayrı buzlanma kazası: 4 yaralı
Tokat'ta, buzlanma nedeniyle meydana gelen 3 ayrı kazada 4 kişi yaralan...